REZİLYANS'A BAŞLA

Konuk Yazar Duygu Badur:

Konuk Yazar Duygu Badur:
Konuk Yazar Duygu Badur:

Covid-19 Günlerinde Mindfulness Gözüyle Güçlü, Esnek ve Dayanıklı Olmak

Eğitmenliğini yaptığım mindfulness temelli yaklaşımların göre stres veya kaygı hemen o anda savuşturup “iyileştirmek” istediğimiz şeyler değil, aksine kendimize nezaketle şahitlik etme hali, bunu sıkça okuyoruz. Ve rezilyans kavramıyla birlikte gerçek gücün sertlik değil esneklik, kırılmazlık değil incinebilir olduğunu kabul etmekten geçtiğini görebiliyoruz. Yıkılabilir, defalarca başa sarabiliriz. Ama bir sonraki sefer ayağa kalktığımızda aklımız, bedenimiz ve ruhumuz bir önceki düşüşün öğretilerini toplayabilir. Rezilyans çoğunlukla dirençli olmakla bazen karıştırılabiliyor. Direndiğimiz şeyi büyütüyoruz oysa ki. Gelin birlikte güç kavramına kendimizin ve bir virüsün penceresinden bakalım.

En incinebilir anlarımızdan biri olan ağlamak duyguların en güzel ifadesidir. Ağlarken duygular ve düşünceler belki sözsüz ifade edilir. Ağlayan birinin gözyaşını eliyle hızlıca sildiğini belki görmüş veya kitaplarda bu betimlemeye denk gelmişsinizdir. Bazen aynı dokunuş sonsuz bir şefkat içerse de aceleci ve üstünkörü yapıldığında anlarsınız; karşınızdaki kişi ağlamayı kendine yediremez belki de bu durum ona kendini güçsüz hissettiriyordur. Duyguları göz pınarlarından usul usul akarken belki kendi de bu yabancı durumu bir an önce gidermek ister. Ağlamayı, yardım istemeyi, hatta yorulmayı güçsüzlük olarak algılamak; kendi acımızdan kaçmakla sonuçlanabilir ve dolayısıyla bu durumla baş etme yeteneğimizin gelişimini engelleyebilir. Merakla baktığımızda nasıl ağladığımız, göz yaşımızı nasıl sildiğimiz, farkındalık ve rezilyans kavramlarını hayatımıza dahil edip etmediğimizi belirler diye düşünüyorum.

Şu günleri farkındalıkla yaşamak nasıl olurdu? Mindfulness yaklaşımıyla üzüntü ve kaygılarımız için ne yapabilirdik?

Mindfulness gözyaşını silmez ama ağlamaya eşlik eder. O anda kalır; tüm duygu, düşünce ve beden hislerine merakla, nezaketle ve şefkatle şahitlik eder. Hemen bir mendil ikram etmez, “Haydi gel kahve içelim” de demez. Mindfulness durumu geçiştirmez çünkü hemen çözüm bulmak gibi bir derdi yoktur. Görmeyi ister, derinlemesine… Kişi kaygı ve korkusundan kaçmadan bu hallerine farkındalıkla yaklaştıkça, zamanı geldiğinde, kendine iyi gelecek şeyi bilinciyle seçmeyi öğrenir. Korkmak, ağlamak, keyiflenmek ve gülmek sadece birer deneyimdir ve sürekli gelir ve gider.

Güçlü Olmak Ne Demektir?

Rezilyansın bize sunduğu dayanıklılık işte böyle kabul duygusuna yer açan, olanla oturan bir güçlülüktür. Bizi esas güçlü yapan acılardan ve tüm olaylardan çıkaracağımız dersler ve hayat hikayeleridir.

Ağladığımıza, korktuğumuza, kaygılandığımıza şaşırıyor ve kendimizin bu halleriyle yeni yeni tanışıyor olabiliriz. Hep kullandığımız manada “güçlü” de değiliz; canlı bile olmayan bir virüs tüm hayatımızı değiştirdi. Üstelik bu virüsün var olması için bizim canlı kalmamıza ihtiyacı var. Bizim yaşam enerjimizle karşılaştırılınca ufacık kalan, gözle göremediğimiz bir şeyin bizi nasıl bu kadar tehdit ettiğine zihnimiz anlam veremeyebilir. Güç nedir o halde? Güçlü olmak ne demektir? Bu dönemlerde insan nasıl güçlü kalır?

Sözlük anlamı bir yana, güç kelimesini günlük hayatta çoğu zaman yayılmacı ve kapsayıcı olanı ifade etmek için kullanıyoruz. Güçlü bir iş insanını, siyasi lideri veya sanatçıyı tarif ederken çok kişiye ulaşan, nüfuzlu anlamlarını kastediyoruz. Kişinin kaç kişiye ulaştığı, başka bir deyişle etki alanı gücünü belirliyor. Bu virüsün gücü de buradan geliyor; dünya genelinde yayıldığı alan! COVID-19 epidemiden pandemiye dönüştüğünde bugünkü şöhretine kavuştu ne yazık ki. Bundan sonra virüsün yayılmasını önlemek için bizler evlerimize kapandık.

Mindfulness’ta gücün tanımına aşağıda geleceğiz. Onun öncesinde, güç tanımını “yayılmacı ve geniş kitlelere hitap eden” manasında tutmaya devam edersek kaygı ve korkuların da bulaştığını ve giderek yayıldığını gözlemleyebiliriz. Alıcılarımızı steril tutmazsak, kaygılar da aynı virüsler gibi bulaşabilir. İletişimde olduğum pek çok kişi COVID-19 ile ilgili haberleri okuduğu anda boğazda yanma, nefes darlığı, baş ve göğüs ağrısı gibi hastalık semptomlarını birer birer hissettiğini belirtiyor.

Bu günlerde gücün ve dayanıklılığın yayılmacı değil tam tersi izolasyona davet eden, küçülten, daraltan etkisini keşfediyoruz aslında. Ne ironi değil mi? Yayılmacılığından dolayı güçlenen cansız bir virüse biz insanlar kendi içimize dönerek, yaşam alanımızı fiziki anlamda daraltarak, sosyal izolasyonu hayatımıza alarak güçleniyoruz ve virüse daha dayanıklı hale geliyoruz.

O halde bugünlerde duygusal ve ruhsal açıdan kendimizi steril etmeye daha çok ihtiyacımız var! Duygusal ve ruhsal sterilizasyon bağışıklık sistemimizi destekleyen en somut bilinçli önlemlerden belki de en önemlisi.

Duygusal ve Zihinsel Sterilizasyon

Beden ile zihnin bağlantısını temel alan Mindfulness yaklaşımına göre beden, hayal ile gerçek arasındaki farkı bilmez. Tüm fizyoloji, beyinde canlanan olgu gerçekmiş gibi harekete geçer. Sevdiğimiz bir yemeğin kokusunu aldığımızda ağzımızın sulanması ve haberleri izlerken bedenin kendini hasta hissetmesi aynı kaynaktan beslenen durumlardır. Tam da bu nedenle kaygı bulaşıcıdır ve hem duygusal hem de zihinsel sterilizasyona dikkat etmek çok önemlidir. Bir yandan televizyondan, sosyal medyadan veya iletişimde bulunduğunuz kişilerden (dışarıdan) bize ulaşan kaygılar ile okuduğumuz tek bir mesaj veya haberin bize tümden sirayet etmesi, psikolojik etkilerinin uzun sürmesi ve yayılması (içeriden) söz konusu olabilir.

Virüsün fiziksel olarak bulaşma ihtimali bizi elbette korkutur. Henüz gerçekleşmemiş bir olay olmasına rağmen bu ihtimalin beraberinde getirdiği kaygı daha da bulaşıcıdır. Alıcılarımızı temiz tutmaz ve kendimize özenle yaklaşmazsak kaygı pandemisinin yayılma hızı oldukça yüksektir. İşte bu nedenle kaygıların bulaşıcılığını göz önüne almak, sadece eşya ve elleri fiziksel olarak steril etmenin ötesinde akıl ve ruh sağlığımızı iyi tutmak bugünler için çok gerekli. Kaygının yerleşmesinin önüne geçmek amacıyla elimizden gelenin en iyisini yapmak, bağışıklık sistemimizi güçlü tutmak için en önemli yatırımlardan biridir.

Farkındalıktaki Güç Katı Değildir, Aksine Yumuşaktır

Bu dönemi farkındalıkla geçirmek, ruhsal ve fiziksel açıdan GÜÇLÜ olmak ne demektir? Mindfulness bakış açısına göre güç yukarıda bahsettiğim gibi “herkes tarafından kabul görmüş, kitlelere hitap eden” anlamından farklıdır. Farkındalıkla yaklaştığımızda güç kavramını esnek dayanıklılık (rezilyans) olarak tanımlarız. Zor durumlarla karşılaştığımızda kaskatı bir şekilde “katlanmak” yerine esnemek, değişen koşullara uyum gösterebilmek ve bu sırada öğrendiğimiz, keşfettiğimiz kazanımlarla hayata devam edebilmektir. Farkındalıktaki güç katı ve yayılmacı değildir, aksine yumuşak ve derinleşen, kökleşendir. Zorlandığımıza geniş ve cömert bir kabul getirerek bu günleri farkındalıkla yaşamak mümkün olur muydu? “Artık bu günler geçsin de şunu yapacağım” diye henüz gerçekleşmemiş bir gelecek için dilekler dilemek yerine tüm dikkatimizi şimdi ve şu ana vermek size nasıl gelirdi?

Birkaç küçük not;

  • Acaba evde kalma halimizi “hapsolmak” “eve tıkılı kalmak” yerine “önlem almak” olarak algılayabilir miyiz? Bir olayı algılama ve yaklaşma biçimimiz o kavramla ilişkimizi değiştirmeye başlar.
  • Bugünlerde keşfettiğiniz yeni bir şey var mı? Eğitim programlarından, kitap veya yemek challenge’larından bahsetmiyorum. Yapma halinden ziyade olma halini temel alarak kendinizle, çevrenizle ilgili keşfettiğiniz bir şey? Benim kendi adıma keşfettiğim şeylerden biri ailemle akşamları düzenli olarak sofraya oturmayla birlikte gelen akşam duaları oldu. Çok kısaca o günkü şükür sebeplerimiz kendiliğinden dökülüyor soframıza. Kargodan gelen bir oyuncağa da veya o akşam soframızda yer alan yemeğe, bazen de birbirimize teşekkür ediyoruz.
  • Bugünleri unutacağız. Şu an tam içinden geçerken hiç de öyle gelmiyor biliyorum ancak emin olun ki bir iki sene sonra çok da hatırlamayabiliriz, özellikle küçük yaşta olanlarımız. Olanlardan öğrenmek yani rezilyans konusunu önce kendimize sonra çocuklarımıza aktarmak için küçük notlar, günceler geleceğe mirastır aslında.
  • Ya da bugünlerde gerçekten zorlanıyorsak bunu ifade etmeye alan açmaya ne dersiniz? Sosyal medyada çok aktif veya bu durumla çok iyi baş edebilen insanlar size kendinizi farklı veya eksik hissettiriyorsa yine bu günlerin yepyeni şeyler öğrenmek değil, olanı korumanın önemli olduğu günler olduğunu akılda tutmakta fayda var. O nedenle tükettiğiniz her şeye (sosyal medya, televizyon, haberler) farkındalık getirmek ve bize iyi gelmiyorsa tercih etmemek, tüketmemek kendimize bakım vermek olabilir.

DUYGU BADUR @burada.farkinda